Nisanı Beklerken
Körebe
Bölüm 10
Eve gelen Eda, Gökhan’a olan hayranlığına bir kere daha karar verdi. Sakin halini abisi hemen anlamıştı.
- Neyin var senin bu akşam, okulda bir şey mi oldu?
- Yok abi ne olacak sadece yoruldum biraz
- Sen ne kadar ders olsa da yorulmazsın kızım abini mi kandıracaksın
- Yok valla bir şey abi.. normal bu halim
- Hadi hadi biri bir şey mi dedi yoksa
- Kim ne diyecek abi, zaten kimseyi tanımıyorum ki
- Olsun biri ters bir laf etmiş olabilir, ne de olsa bizim okulda değilsin ki seni koruyalım
- Allah allah Teksas mı burası beni koruyacaksınız haydutlardan, alt tarafı okula gidip geliyorum abi ya.. amma abartıyorsun.
- Öyle deme bir şey varsa söyle hiç olmadı Gökhan ile gelir okulda bir boy gösteririz sahipsiz olduğunu düşünmesinler…
- Daha neler… tamam abi kapatalım bu konuyu valla sıkılmaya başladım
- Sıkılma sen yeter ki ben her şeyi yapmaya hazırım güzel kardeşim benim
- Sağol abi…
- O zaman artık yemek yiyebilir miyiz? acaba annem ne yaptı,
- Türlü pilav ve çorba var bildiğim kadarı ile…
- Süpermiş…
Gökhan’da o sırada evde annesi ile sohbet etmeden sessizce yemeğini yiyordu. Bugün olanlar onunda aklını karıştırmaya yetmişti. Gerçekten bu durumu Ali mi organize etmişti. Orada Sibel ile buluşacağını bilen tek kişi oydu. O böyle bir şey yapar mıydı? Arkadaşını satar mıydı? Yaptıysa da neden yaptığını şu an için bulamıyordu. Acaba nedeni neydi? bunu ona sormalı mıydı bilemiyordu. Sessizliği annesinin sesi bozdu;
- Neyin var kuzum çok sessizsin?
- Yok, yok bir şeyim. Yoruldum herhalde.
- Herhalde. Alışık değilim bu haline. Nasıl gidiyor okul?
- İyi, çok güzel…
- Nasıl aşağıdaki arkadaşın, Metin miydi adı?
- Evet Metin. İyi, çok tatlı bir çocuk, kafası matematiğe çok çalışıyor bana da çok güzel yardımcı oluyor. Bende ona karşılığında biraz futbol öğreteceğim.
- Aaa nasıl öğreteceksin?
- Zilli topları varmış onların, onunla öğreteceğim.
- Ne güzel, yardımcı ol tabi arkadaşına.
- Sen nasılsın anne, daha iyi gözüküyorsun.
- Evet daha iyiyim. Teyzenin bulduğu kurs bayağı iyi geldi bana. Hatta babanın eski çalışma odasını atölyeye çevirmeyi düşünüyorum. Ne dersin?
- Tabi ki yapabilirsin bana sormana bile gerek yok sonuçta o oda boş duruyor.
- Evet bende öyle düşündüm. Malzemeler çoğalınca atölye şart oldu. Herkesin atölyesi yok ama olmayanlar da dışarda atölyeler kiralıyorlar. Ben ise evde yapacağım daha zevkli.
- Belki sonra sergi falan açarsın.
- Dur bakalım şu an iyi gidiyor ama o kadar hızlı olur mu bilmem?
- Olur tabi anne, Nurgül Teyzem de sana yardım eder, birlikte açarsınız, hem Levent Bey miydi neydi o da beğeniyordu çizimlerini…
- Evet ama daha erken çocuğum sonra belki açarım belli olmaz. Hadi şimdi yemeğini ye soğudu bak…
Yemekler yenilip herkes odasına çekildiğinde Gökhan’ın aklına yarın Ali ile antreman maçından önce konuşmak geldi. Artık bu konuyu bir şekilde halletmesi gerekiyordu. Ali de ki bu değişimi çözmesi şarttı yoksa arkadaşlıkları sonsuza kadar bitecekti ki bunun olmasını hiç istemezdi.
Betül’ün telefonu çaldı, arayan Nurgül’dü.
- Efendim canım,
- Abla napıyorsun
- Bir odayı atölyeye çevirmeye çalışıyorum.
- İyi iyi yap yap, bu hafta sana bir sanat danışmanı getireceğim, çizdiklerine bakması için.
- Ne alaka Nurgül ya… fazla zorlamıyor musun beni?
- Yok abla ne alakası var, ne güzel işte adam da gelsin baksın yorum yapsın sonra sergi vs başlarız.
- Bak ya bu da sergi diyor
- Başka kim diyor?
- Kim olacak Gökhan J
- Akıllıdır benim yeğenim gördü annesinde ki ışığı… ahahah
- Bırakın beni rahat kimseyi istemiyorum ben.
- Tamam anladım, Çarşamba saat 2 de sendeyiz o zaman
- Ben ne diyorum bu ne diyor
- Tamam abla öptüm görüşürüz.
- Allah Allah hiç sözüm dinleniyor mu?
dedi ve tam o sırada karşı tarafın telefonu kapattığının sesi duyuldu. Betül üzerinde fazla düşünmeden odayı atölyeye çevirmeye devam ediyordu. Bu sırada aklına hiç Hamit’in gelmemesine de şaşırıyordu. O kadar acı günleri nasıl da hızlıca atlatmıştı. Hep ailesinin ona verdiği destek ve tabi ki resim onu bambaşka biri yapmaya yetmişti. Hamit’te artık mutlu olsun diye düşünmeye başlamıştı.
Birkaç ay sonra;
Betül eve gelen sanat danışmanı adam ile mutlu bir birlikteliğe yelken açmıştı,
Hamit ailesinden uzakta yeni hayatını kurmaya başlamıştı,
Gökhan, ise yeni yaşantısından oldukça mutlu bir halde Eda ile olan arkadaşlığını ilerletmişti,
Ali ile olan sorunlarını da halletmişti,
Metin ile olan dostluklarını da gören gözlerden bile daha güçlü bir dostluğa çevirmişti… bu konuda resmen usta olmuştu.
Son