Nisanı Beklerken
Nisanı Beklerken
Bölüm 3
Dükkan kapısının açılma sesine dönen Osman karşısında elleri kolları balıklarla dolu olan İbrahim Abi’yi görünce sabah ki Ayşe Hanım ile olan karşılaşmalarına ait düşüncelerinden kurtuldu.
-Ooo hoş geldin İbrahim Abi, bereketli bir gece olmuş desene.
-Sorma Osman, son zamanlardaki en iyi avımız dün akşamdı diyebilirim. Rahmet bayağı boldu çok şükür.
-Çok sevindim be abi. Otur bir çay koyayım, şimdi Emine’de gelir, birlikte laflarız biraz.
-Yok Osman, işler beni bekler daha teknede temizlik yapacağım, kalan balıkları satacağım. Hiç kalmayayım. Sen şimdi ne kadar balık istiyorsun bakalım?
-Ver abi işte 3-5 bir şey, bize de en az iki gün yetsin.
-Tamam koçum vereyim. Nasıl evdekiler iyi mi?
-Evdekiler iyi de mahalle bir tuhaf. Bak ne diyeceğim duydun mu Yorgancı Mustafa’nın başına gelenleri?
-Yok duymadım, hayır olsun, ne gelmiş başına?
-Sorma bir kadın musallat olmuş diyorlar, bu sabah yolumu kesti, diyor ki biz de artık bu mahalledeyiz, komşu sayılırız sizinle diyor, anlamadım ki abi!
-Ya Osman, bu Mustafa zaten pek sağlam pabuç değildi, vardır bir hikayesi. Boşver bence sende üstünde durma ne hali varsa görsün.
-Öyle de işte… konu mahalle olunca insan haliyle merak ediyor ve iyi olmasını istiyor her şeyin. Bakalım daha neler çıkacak başımıza?
-Çıkmaz çıkmaz, hem sana ne? sen güzel ailenle huzur içinde yaşamana bak arkadaşım. Takılma sen ona buna. Senin kafan karışmış bayağı, baksana hiç susmadan konuşuyorsun sen böyle değildin. Alayım mı seni bu akşam balığa ne dersin, gece balık tutmak iyi gelir insana, kafan netleşir.
-Yok İbrahim Abi, hiç alma sen beni balığa falan birazdan Emine de gelir, açılırım. Sabah ki şok devam ediyor sadece, geçer birazdan.
-Tamam koçum o zaman, al sen bu balıkları, hadi bana müsaade, işler beni bekler.
-Tamam abi sağolasın, yine gel.
-Gelirim. Kal sağlıcakla, diyerek kapıdan çıkacağı sırada Emine’de pazardan aldıkları ile dükkana girdi. Kapıda ayaküstü selamlaştılar. Osman balıkları düzenliyordu. Emine’de kocasına alıcı gözlerle bakıp bir değişiklik var mı diye anlamaya çalışıyordu. Kocası konuyu açmayarak havadan sudan konuşunca Emine dayanamayıp sordu;
-Eee Osman var mı bana anlatacağın bir şey? dedi.
Osman’da o anda şaşırıp sorusuna bir anlam veremeyerek
-Ne anlatayım Emine’m dükkandayım işte görüyorsun halimi… dediğinde Emine aldığı cevaptan memnun olmayarak devam etti.
-Yok yok var sende bir haller ama bana anlatmıyorsun, ne oldu bugün? değişik bir şey oldu mu? dedi birden. O sırada Osman’ın aklına sabah olan olaylardan bahsetmek geldi ama nasıl söyleyeceğini bilmediğinden lafı ağzında geveledi.
-Ha yok ya ne olacak ki… derken birden düşündü ve şimdi Emine’ye olan biteni anlatmaz ise kendisi gidip başkasından öğrenirse o zaman daha büyük bir sorun olabilirdi, kendisinden duyması daha makul olur diye düşündü.
-Aslında bir şey oldu, çok önemsemediğimden unutmuşum vallahi, sen sorunca aklıma geldi.
-Hah işte bende onu diyorum var sende bir haller anlat bakayım ne oldu?
-Sabah bir kadınla bir çocuk, çocuk dediysem bakma bizimkiler kadar var, yoluma çıktılar. Kadın bana yorgancı Mustafa’nın evini sordu. Bende ne olduğunu anlamadan yolu tarif ettim ki kadın bana bizde artık burada yaşayacağız, Mustafa Abi bize evini açtı falan dedi. Ancak kadın bir tuhaf, oğlu desen o daha da bir tuhaf. İnan ne oldu ben anlayamadım. Mahallede bir haller olacak bak görürsün Emine, ben sana diyeyim.
-Kimmiş acaba kadın, kimin neyi kimin fesiymiş, nereden tanırmış Mustafa’yı?
-Bilmiyorum ki. Kocası ölmüş iki ay önce Mustafa’da gelin bizde kalırsınız demiş onlarda kalkıp gelmişler. Demek ki temelli gelme gibi bir durum var. Kadın da yaşlı falan değil ha, genç biri, dediğinde büyük pot kırdığını anladı ama artık çok geçti.
-Genç diyorsun yani… çok mu beğendin kadını?
-Ne alakası var Emine öyle mi dedim ben?
-Tamam tamam bir şey demiyorum. İyi ki anlattın. Sabah çok sinirliydim çünkü...
-Kime sinirliydin?
-Kime olacak sana?
-Bana mı? Ben ne yaptım ki?
Üçüncü Bölümün Sonu